2 Mayıs 2011 Pazartesi

Mavericks vs. Lakers Preview


Geldik playoffların 2. turuna, yani Batı Yarı Finali'ne. Rakip geçtiğimiz yılın şampiyonu Lakers, çok zor seri ne yalan söyleyelim. İki takım son 10 yılda Batı'nın hep zirvesine oynasalar da bu süre zarfı içinde playofflarda hiç karşılaşmamaları çok ilginç ayrıca. 2 takım en son 1988 playofflarında Konferans Finali'nde karşılaşmış ve seriyi 7 maçta Lakers geçmiş. Tam 23 sene sonra bir kez daha buluşuyorlar playofflarda.

Gelelim artı ve eksilere. Öncelikle kağıt üzerinde de saha içinde de Lakers'ın ağır bastığını ve eşleşmelerde daha üstün olduğunu söylemek lazım. Mavericks'in bu seriyi geçmesi için pek çok doğruyu aynı anda ve kusursuz yapması gerekli. 

Lakers, genel olarak Mavericks'e çok ters gelen bir ekip oldu NBA'i izlediğim 9 sene boyunca. Sezon içinde de açık ara üstünler ve üstün oldukları en önemli nokta boyalı alan. Sezon içindeki maçlarda burada deyim yerindeyse ezdiler Dallas'ı ve Bynum-Gasol ikilisine pek cevap veremedi takım. Eğer seriyi geçmek istiyorlarsa, Dallas savunmasının bel kemiği olan Tyson Chandler'ın, Bynum'un arkasında çok sağlam durması gerekli. Tabi bunu yaparken de faul problemi yaşamadan yapması mühim. New Orleans serisinde ise çok da parlak bir oyun ortaya koyamayan Pau Gasol'ü tutmak da Nowitzki'ye düşüyor tabii ki. Nowitzki'nin takımdaki primer görevi hücum olsa da bu seride çift kat efor sarfedip, Gasol'ü de savunmak zorunda. Ayrıca Rick Carlisle'ın uzun yedekleri arasındaki en önemli alternatifinin, bu sezon kafası bir karış havada olan Haywood olması takımı sıkıntıya sokan etkenlerin başında gelse de eğer Haywood'dan verim alamazsa, Mahinmi'ye yönelmesi gerekli diye düşünüyorum. Öyle çıkıp deli gibi katkı vereceğinden değil, ama en azından bir şeyler denemeli çünkü bu kez takımın karşısında Portland değil, sezon içinde boyalı alanı elek haline getiren bir takım var. Boyalı alan savunması önemli dedik, Rick Carlisle'ın Chandler eksenli uygulattığı alan savunmasını da çokça görebiliriz bu seride ek olarak. Lakers, dış atışlarda çok da istikrarlı bir takım değil, bu zaaflarını içeri gömülerek, alan savunması ile değerlendirebilirse Dallas, seriyi geçme şansını arttıracağını düşünüyorum.

Kısalara baktığımızda ise en önemli noktanın Kobe Bryant'ı savunmak ya da yavaşlatabilmek olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Rick Carlisle'ın elinde güzel dış alan savunmacıları var. Bunların başında da Shawn Marion geliyor kuşkusuz. Seri boyunca bol bol Kobe ile eşleşecektir fakat Carlisle, Marion'ın bu görevini rotasyonda Stevenson, Brewer ve Blazers serisinde ayak bileğinde sakatlığından dolayı pek şans bulamayan Beaubois'ya da verebilir. Ancak bu saydığım isimlerden, biri sahada kesin olmalı ve Kobe ile eşleşmeli. Kidd ile Barea'nın bu seride aynı anda sahada olacağını da düşünmüyorum yoksa Kobe efsane maçlar çıkarıp, mükemmel bir seri geçirebilir.

Hücum konusunda ise Terry'nin istikrarlı bir oyunla Blazers serisine benzer bir performans ortaya koyması gerekli. Dirk, çok sağlam bir savunma ile karşılaşacaktır. Nowitzki'ye Ron Artest ya da Matt Barnes'ın getireceği ikili sıkıştırmalara karşılık diğer oyuncuların hücumda verimli oynamaları şart. Dinlenmiş bir Jason Kidd'in serinin her maçında olmasa bile birkaç maç ekstra oynayıp, dış atışlardan katkı sağlaması da önemli bir faktör bana kalırsa. Hücumda Dirk ve Terry'e ek olarak, birkaç oyuncu daha çift haneleri görmeli.

Kavgası, laf dalaşı bol bir seri olacak ayrıca. Son maçta yaşananlar hafızalarda. Mark Cuban ve Phil Jackson'ın sezon başından beri birbirlerine laf sokmaları, zaten birbirlerini sevmeyen iki takım arasındaki iletişimi iyice gerdi. Maçların atmosferinin de çok gergin olacağını düşünüyorum. Phil Jackson, kazanarak başladığı 48 playoff serisini hiç kaybetmemiş. Mavericks seriyi geçmek istiyorsa, Los Angeles'ta 1 maç alıp, öyle dönmeli Dallas'a. Şu durumda, tarafsız gözle seriye bakınca, şanslar %70'e, %30 gibi Lakers lehine bana göre ama madem tarafız 4-2 Mavericks diyelim seri tahminine. Tabi yine basketbol bu, kağıt üzerinde kazanılmıyor. Olacakları bekleyip, göreceğiz. İlk maç bu gece TSİ 05.30'da, Staples Center'da. Ve son olarak adettendir; Beat LA !

Hiç yorum yok: