14 Temmuz 2012 Cumartesi

We Have Our Plan And Are Sticking To It


Yukarıdaki başlıktaki sözü, dün gece Mark Cuban röportajında söyledi. Söylemesinin nedeni de gece takıma son halka Elton Brand'in de sudan çok çok ucuza takıma eklenmesiydi. Aslında ortadan girdik konuya hemen. Filmi birkaç gün öncesine sarıp, yaşanan harika gelişmeleri anlatmaya çalışalım. Ancak şunu baştan söyleyelim, Mavericks çok güzel yolda.

2012 Offseason'ına çok büyük beklentilerle girdi Dallas şehri. Deron Williams için yürütülen kampanyalar olsun, Dwight Howard için yapılan hesap kitaplar beklentilerin ne kadar büyük olduğunun göstergesiydi. Tabii  Mavericks'in elinin boş durmadığı gibi, Nets'in de eli boş durmadı D-Will'in kararından hemen önce Hawks'tan takas edilen Joe Johnson, Deron'un memleketine dönmesi yerine takımında kalmasına neden oldu.  Ne olduysa zaten bu noktadan sonra oldu. Yıllarca Mavericks için emek vermiş Jason Terry takımdan ayrıldı. Ardından da Jason Kidd. Dallas aynı zamanda Steve Nash'i de kovalarken, onu da Batı'daki en önemli rakiplerinden Lakers'a kaptırdı. Jeremy Lin mi, Goran Dragic mi derken piyasada eli bomboş kaldı takımın. Bir kesim NBA yazarı ise Dirk Nowitzki'nin bile takas olabileceğini yazdı ama bu haberlerin asılsız olduğu çok geçmeden açığa çıktı. Dallas cephesinden ise Cuban rahattı, "Gereken açıklamaları zamanı geldiğinde yapacağım." diyordu bir zamanların hiç susmayan başkanı...

Neyse gelelim Çarşamba gecesine. Eve geliyorum dışarıdan yatmaya. Yatmadan önce son kez twitterda bir hamle var mı diye bakayım dedim ve Dallas'ın, Nowitzki'nin Alman Milli Takımı'nda arkadaşı Chris Kaman'ı bitirdiğini gördüm, sevindim. Kaman'a çok tatlı bir kontrat verdi yönetim. Kontratın süresi sadece 1 yıllık ve Kaman 8 Milyon $ alacak sadece. Sadece diyorum, çünkü Kaman 30 yaşında olmasına rağmen bu ligin vasatın üstü pivotlarından. Uzun piyasasının bu uçuk olduğu bir ligde 1 yıllık, 8 Milyon $'lık kontrat bana göre şahane bir hareket. Bu imzanın gerçekleşmesinde tabii ki Dirk Nowitzki'nin katkılarını da es geçmemek lazım. Tyson Chandler'ı kaybettikten sonra, geçen sezon Brendan Haywood ve Ian Mahinmi'ye kalan pivot rotasyonuna kuşkusuz ilaç gibi gelecek Kaman.

Hemen Haywood ve Mahinmi demişken diğer hamlelere gelelim ki zaten diğer 2 hamle onların ekseninde oldu. 1 senedir bol bol dile getirdiğim Brendan Haywood'un "Amnesty Clause" ile takımdan yollanması nihayet gerçekleşti. Kontratının geri kalanının kuruşu kuruşuna alacak ama 1 kereliğe mahsus olmak üzere bu kontratı Salary Cap'te görünmeyecek. Dallas bu hamleyle, Cap'ini yaklaşık 10 Milyon $ civarında boşaltmış oldu.


Ian Mahinmi'nin takasında ise önemli bir kazık var Indiana'ya Dallas'tan. Aslında çok daha ağır bir kelime kullanabilirdim ama bu da anlatıyor durumu. Indiana'da harika bir sezon geçiren Roy Hibbert'ın gitmesine göz yummadı Pacers. Ve Hibbert'ı yedeklemek için de bir hamleye ihtiyaçları vardı. Dallas FA olan Ian Mahinmi ile 4 yıllık 16 Milyon $'lık bir kontrat yaptıktan sonra S&T'le Pacers'a yolladı Fransız oyuncuyu. Karşılığında ise Darren Collison ve Dahntay Jones gibi önemli isimler kadrosunda kattı. Pacers, Spurs gibi bir takımda gram ilerleyemeyen, ardından Dallas'ta repertuarını pek geliştiremeyen Mahinmi'den 2 tane iş yapabilecek oyuncuyu vererek ne umuyor ayrı bir tartışma konusu ama Dallas'ın bu hamlesi gerçekten hem günü hem de geleceği kurtarabilecek cinsten. Collison'ın 2,3 Milyon $ ve Dahntay'in 2,9 Milyon $'lık kontratları bu sezon sonunda bitiyor. Salary Cap'e de yaklaşık 5,5 Milyon $'lık bir boşluk getirecek bu takas. Şans ve sorumluluk verildiğinde Darren Collison görevini yerine getirebilecek bir ilk 5 oyuncusu. 10 civarı sayı ve 7-8 asist gibi ortalama ile oynayabilirse tadından yenmez. Dahntay Jones ise önemli bir dış savunmacı sayılabilir. Rotasyonda süre bulup, katkı verecektir.

Gelelim Elton Brand hamlesine. Dallas'ın Brendan Haywood'a yaptığı gibi Sixers da Elton Brand'i "Amnesty Clause" ile takımdan yolladı. Amnesty edilen oyuncuya sadece Salary Cap altındaki takımlardan teklif gelebiliyor ilk etapta. Eğer birden fazla capin altındaki takım Amnesty edilen oyuncu için teklif götürürse açık arttırma sistemi devreye giriyor. Eğer capin altındaki hiç bir takım oyuncuya yanaşmazsa, oyuncu "Unrestricted FA" oluyor. Brand kontratının son senesindeydi ve son yıl 18,2 Milyon $ alacaktı. Sixers tarafından serbest bırakıldıktan sonra Dallas capin altında olduğu için teklifi verdi ve teklif, sudan ucuza Dallas'ta kaldı. Mavericks 1 yıl için, sadece 2,1 Milyon $ ödeyecek. Ayrıca kontratında geri kalan 16,1 Milyon $'ı ise Sixers'tan almaya devam edecek Brand. Ek olarak, Elton için minimum teklif ise 1,352 Milyon $'mış. Elton Brand hem 4 hem 5 numarayı yedekleyebilecek kapasitede. Katkı verecektir şüphesiz. Aslında şu takıma bakıyorum, bir 5 yıl önce şu kadro elde olsa acayip bir tablo çıkıyor ortaya.


Bundan sonraki süreçte birkaç hamle daha gelebilir Mavericks'ten. Göz ardı edilen Delonte West ile hala kontrat yapılmadı mesela. Onunla tekrardan anlaşılacağı konuşuluyor. "Room Exception" ile 2,5 Milyon $'lık bir kontrat yapılabileceğini okudum West'le Ayrıca Elton Brand'in bitmesine rağmen Rockets'ın Amnesty ettiği Luis Scola için de teklif götürülebileceği konuşuluyor. Artık bekleyip, göreceğiz. West'in de takımda kaldığını düşünürsek, ortaya şimdilik şöyle bir kadro çıkıyor:

PG: Collison / West / Beaubois / Cunnigham 
SG: Carter / Dominique Jones / Dahntay Jones / West / Beaubois / Cunnigham
SF: Marion / Carter / Crawder
PF: Nowitzki / Brand / Marion / Wright
C: Kaman / Brand / James

Kadroda en çok göze çarpan eksiklik sağlam bir şutör gibi duruyor şimdilik. FA'lere baktığımızda, Marco Belinelli, OJ Mayo, Jason Kapono, Leandro Barbosa gibi isimler kalıyor. Eğer takasla ya da eğer Amnesty edilirse Jose Calderon da bu listeye dahil edilebilir ki Dallas'ın Calderon takasını düşündüğü de yazılmakta. Bakalım artık.

Bu kadar övdük durduk takımı. Gelişmeler güzel ama "Bir şampiyonluk adayı mıyız?" diye sorarsak cevabımız "Hayır" olur. Bu takımın şu durumdaki limiti Batı Yarı Finali'dir en fazla bana göre. Herşeye rağmen Mark Cuban ve GM Donnie Nelson'ı tebrik etmemiz gerek. Deron Williams'tan sonraki kriz durumunu harika hamlelerle atlattılar. Başlıkta da yazdığı gibi Dallas'ın bir planı var ve şu an bu plan tıkır tıkır işliyor. 2013 Offseason'ına bomboş bir cap ile girip CP3 ve DH12'yi Teksas'a getirmek amaç. Olur ya da olmaz bilemiyorum. Ancak şu anki yaptığımız gibi bu tip hamlelerle şampiyonluk çok zor. Mühim olan 2-3 tane yıldızı aynı takımda toplamak. Örneklerini bol bol görüyoruz. Takımlar arasında her geçen gün fark biraz daha açılıyor bu nedenle. Yan parça olacak isimler, kendilerine daha fazla kontrat önerilmesine rağmen yüzük alabileceği takımları tercih ediyor ve dengeler iyice bozuluyor. Bu yöntemi her ne kadar fazla sevmesem de başarı için formül ve NBA'in düzeni maalesef şimdilik bu.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Sıkıntı Var Güntekin...


İyi başlamadı offseason. 1 senedir Deron Willimams'ın hayalini kurduk, maalesef işler istenildiği gibi gitmedi. Deron 2 tarafla da görüştü. Nets'in avantajı, 5 yıl üzerinden kontrat önerebilmesiydi ve önerdiği miktar 100 milyon $ civarındaydı. Dallas'ın avantajı ise Deron'un memleketi ve ailesinin orada yaşıyor olmasıydı. Ancak CBA kuralları gereği, 4 yıl üzerinden teklif yapabildiler ve bu teklif 75 milyon $ civarındaydı. Sonuç olarak, Deron Nets'de kalmayı tercih etti.

Haklarını vermek lazım, Nets harika bir offseasona imza attı şimdiye kadar. Joe Johnson'ın takas edilmesi belki de Deron'un Nets kararındaki en önemli etkendi. Johnson takasından sonra Howard şansı bitti denildi ancak ihtimal hala kuvvetli durumda. Bu sezon iyi bir performans gösteren ve kontratı sona eren Kris Humphries ile kontrat yenilenip, Humphries ile beraber Brook Lopez, çok beğendiğim MarShon Brooks ve önümüzdeki sezonları kapsayan draft hakları karşılığında Magic'e, Howard için teklif yapılacağı söyleniyor Nets'in. Zaten takasını isteyen Howard'ı da getirebilirlerse, sadece 3 ayda diplerden, zirveye çıkarak müthiş bir iş başarmış olacaklar. Tebrik etmek lazım.

Gelelim Dallas'a. Howard'a sulanılır diye düşündüm ama Howard bir şekilde Nets yolunu tutacak herhalde. Howard-Dallas haberleri de şimdilik rafa kalkmış gibi duruyor zaten, ses seda yok. Dallas'ın önünde izleyebileceği 2 yol var artık. Ya 2013 yazını bekleyecekler, Howard FA olacak ve iyice boşalacak olan salary cap ile Chris Paul ve Dwight Howard'ı Dallas'a getirmeye çalışacaklar. Ancak bu senaryo riskli, garantisi yok. 1 sene beklenildi Deron için, 1 sene daha bekleyip olmazsa işler iyice karışabilir. Ayrıca Nowitzki 1 sene daha yaşlanmış olacak.

Diğer alternatiflere bakalım. Nash'in adı sık sık konuşuluyor. Memleketi Toronto, 38 yaşındaki Nash'e 3 yıl, 36 milyon $'lık teklif yaptı. Böyle teklifi bu yaştan sonra kimse bulamaz. Fakat eski Dallaslı olması, Cuban ve Nowitzki faktörü belki işleyebilir. Fakat Nash geldikten sonra ne kadar ileriye götürebilir takımı? Elbette birşeyler katacak ama Kidd'in de kaldığını düşünürsek, inanılmaz bir PG rotasyonu çıkıyor ortaya. Dönüşümlü götürebilirler, ama daha sağlam bir isim düşünülebilir sanki. Keşke şu filmi 10 yıl geriye sarabilsek... Ayrıca Deron olmayınca, Delonte West ile tekrardan anlaşılacağı konuşulmakta.

NBA'i kasıp kavuran Jeremy Lin adı da bolca dolaşıyor. Lin, "Restricted FA" olduğu için, Knicks'in gelecek teklifleri match etme ihtimali hayli yüksek. Ancak olursa yine güzel işe imza atılmış olur. Lin gelirse de Kidd  ile anlaşma olmayacak muhtemelen. Yine bir diğer opsiyon da Goran Dragic. Fakat şimdilik fazla dedikodusu çıkmadı. Yine hep aklımda olan isimlerden Eric Gordon, her ne kadar sakatlıklarla boğuşsa da güzel tercih olabilirdi ancak o da restricted. Zaten, Rockets'ın yaptığı bu sabahki 4 yıl, 58 milyon $'lık teklifi, Hornets match edecek büyük ihtimalle. Uzun konusunda ise Chris Kaman, Spencer Hawes gibi vasat isimler kalıyor. Eğer hamle yapılacaksa, onlara gidecek teklif. 

Şimdilik bolca belirsizlik hakim. Deron Williams'tan gelen olumsuz haberler, planları alt üst etmiş durumda. İlerleyen günler bakalım ne gösterecek...

1 Temmuz 2012 Pazar

NBA Draft 2012

Jared Cunnigham
Normalde kolej ligini pek takip etmem, draftten önce sadece Batug.com'dan arkadaşların yazdığı profilleri okumakla yetinirim. Draft edildikten sonra anca yeni oyuncularla alakalı bir şeyler okumaya başlarım. Bu seneki drafti izleyemedim, yeni yeni bir kaç şey okumaya başladım. Hazır okurken de birkaç satır karalayayım dedim. Öncelikle 2013'te beklenen önemli drafte hazırlık olarak nitelendiriliyor bu sınıf. İyi oyuncular elbette her draftte olduğu gibi var. Bazılarına dikkat çekip, Milli oyuncularımızı ve Dallas'ın seçimlerini değerlendirelim

Öncelikle şaşırtıcı bir draft oldu. Üstten seçilmesi gerekli isimler oldukça gerilere düştü. Bu olay milli oyuncumuz Furkan Aldemir için de geçerli. 35-40'larda gideceği düşünülen Furkan, anca 2. turda, 53. pickten Clippers yolunu tuttu. Fakat ardından Houston'a takas edileceği söylentileri yayılırken, takasa Dallas da dahil olarak, bu alışveriş 4 takım arasında gerçekleşti. Buna göre; Mavericks, Lamar Odom'ı Clippers'a, Shan Foster'ın draft hakkını da Jazz'a yolladı. Karşılığında, Jazz'den Tadija Dragicevic'in haklarını ve Rockets'dan bir miktar para aldı. Clippers'ın guardı Mo Williams eski takımı Jazz'e dönerken, Furkan Aldemir de Houston'ın yolunu tuttu. Umarım en hayırlısı olur Furkan için.

Ek olarak, Furkan'ın seçilmesini zaten hemen hemen herkes bekliyordu ancak bu draftte NBA'e 3 tane oyuncu yollayacağımız herhalde kimsenin aklından geçmiyordu. İzzet Türkyılmaz 50. sıradan Nuggets tarafından ve P. Karşıyakalı İlkan Karaman da 57'den NBA'in yeni takımı Brooklyn Nets'e gitti. Umarım hepsinin şansı NBA'de yaver gider, yolları açık olsun.

Gelelim draftin üst noktlarına. Beklenildiği gibi Anthony Davis 1. pickten Hornets'a gitti. Önümüzdeki sezon dikkatleri çokça çekecek diğer isimler ise Bradley Beal, Harrison Barnes, Dion Waiters gibi isimler olacak muhtemelen. Ancak Perry Jones III ve Quincy Miller gibi herkesin övdüğü isimlerin bu kadar arkalara düşmesi de bir çok kişiyi şaşırttı. Söylenenlere göre PJ III'in ciddi bir diz sakatlığı geçirdiği ve Quincy'nin de ACL'den sakatlık geçirmesi bu kadar arkalara düşmesi büyük ihtimal önemli rol oynadı.

Bernard James
Dallas'ın tercihlerine gelelim. 17. sıra Mavs'teydi.  Bizim takıma belki de en çok güvendiğim yer drafttir. Bu konuda Don Nelson ve oğlu ve şimdi takımın GM'İ Donnie Nelson gerçekten güzel işler çıkarttılar yıllarca. Don'ın 98'deki Nowitzki tercihi, yine 2003'teki efsane draftte ilk tur 29. pickten Josh Howard ve yine undrafted Marquis Daniels'ın bulunması, yine yakın geçmişte ayağı kırılmasa iyi potansiyel Rodrigue Beaubois tercihleri çok nokta atışlarıydı şöyle ilk aklıma gelenlerden. Fakat eğer drafti canlı takip etseydim herhalde Mavericks'in Perry Jones III'yi atlamasına çok üzülürdüm. Adam 28. sıraya kadar düştü ve şu an NBA'in en iyi bir kaç takımından olan Thunder'a gitti. Eğer sakatlıklarla boğuşmazsa çok güzel bir steal yaptılar. Ha bu kadar göstere göstere yapılan işe de steal denir mi, bilemem tabii...

Mock draftlerde PG Kendall Marshall ya da Doc Rivers'ın oğlu combo guard Austin Rivers'ı alabileceği söyleniyordu Mavericks'in. Aslında 1 tane guard seçileceği çok belliydi. Terry'nin akıbetinin belli olmaması, Deron'daki soru işaretleri, Kidd'in yaşlanması buna sebep olan faktörler. Hakkını verelim Cleveland Cavaliers da biraz kıyak yaparak, Dallas'tan 17. sırayı alarak karşılığında 24, 33 ve 34. pickleri takas etti. 17. sıradan Tyler Zeller gitti. Beyaz bir uzun, potansiyeli nasıldır bilemiyorum ama Cavs cephesi oldukça umutlu olacak ki biraz bonkör davrandılar. Dallas da 24. sıradan SG Jared Cunnigham'ı seçti. Bu seçim yine ufak çaplı bir steal olabilir gibi geliyor bana. Müthiş bir atlet olduğu söyleniyor. Kariyeri boyunca saha içi yüzdesi 45,5, üçlük yüzdesi 34,4. Şansını iyi değerlendirirse, rotasyonda süre bulabilir diye düşünüyorum.

Jae Crowder 
33. sıradan ise belki de NBA Tarihi'nin en sıra dışı hikaylerinden birine tanık olacağız ileriki dönemlerde. Seçilen isim 27 yaşında ve 6 yılını Hava Kuvvetleri'nde geçirmiş, Irak'a, Afganistan'a gitmiş bir asker olan Bernard James ! Pozisyonu pivot. 27 yaşından sonra kendi oyununu ne kadar ileri götürebilir soru işareti. Ayrıca uzunların NBA'e adapte olmas sürelerinin biraz zaman aldığı düşünürsek 27 yaşından sonra ne kadar efektif olabilir, bilemiyorum. Son sezonunda da % 60 saha içi isabeti ile 10,8 sayı, 8,1 ribaunt yapmış. Bekleyip, göreceğiz. Ancak böyle ilginç hikayeler özeldir her zaman. Şimdiden sempati duymaya başladım, ilgiyle takip edeceğim. James'in hayat hikayesini de yazmak isterdim ancak zaten Yazıhane ekibinden çok güzel bir yazısı kaleme alındı. Şuradan okumanızı mutlaka tavsiye ederim.

34. pick ise Jae Crowder'da kullanıldı. 6-6 boyunda bir SF. Ron Artest'in fiziğinde olduğu söyleniyor. Vücudu oldukça geniş, yeter ki akıl olarak benzemesin ona. Marquette çıkışlı, son senesinde 17,5 sayı, 8,4 ribaunt ile oynarken saha içi yüzdesi olarak % 49,8, üçlük yüzdesi olarak % 34,5'u buldu. İyi bir atlet ve defansif yönünün oldukça güçlü olduğu söyleniyor. Shawn Marion takas falan edilmezse, onun arkasında şans bekleyecek gibi duruyor. Son olarak, Mavericks 2. tur 55. sıradan seçtiği Darius Johnson-Odom'u da bir miktar para karşılığında Lakers'a takas etti. 

Özetle bir draft daha böyle geldi geçti. Önemli çaylaklar hakkında detaylı biyografileri okumak isterseniz buraya alalım. Artık gözler offseasona çevriliyor, D-Will sendeyiz...

18 Haziran 2012 Pazartesi

Offseason 2012 | Deron Williams ?


Enteresan bir sezon yaşadık. Sezonun başı, para ve hukuk hesaplarıyla geçti durdu. Sezon malum lockout'tan dolayı geç başladı, fikstür sıkıştı ama beklediğimize de değdi. Güzel bir sezon yaşadık hatta yaşıyoruz daha. NBA Finalleri gerçekten finale yakışır şekilde devam ediyor, takip ediyoruz. Ancak son şampiyon Dallas Mavericks için pek de parlak geçmeyen bir sezonun ardından, şu an final oynayan "genç" Thunder karşısında her ne olursa olsun playoffta süpürülmek pek de hoş değildi fakat sezon başından beri söyleyip durduğumuz, asıl hedefin önümüzdeki sezon olduğu zamanlara geldik artık. Bu yaz, takımın önümüzdeki sezonlardaki akıbetini çizecek bir yaz olacak. Hedefteki isim kuşkusuz Deron Williams. Talibi çok, bakalım Buzağılar bu mücadeleden zaferle ayrılacak mı bekleyip, göreceğiz.

Öncelikle Dallas'ın offseasonda bu tip bir hamleyi yapabilmesi için yeni CBA ile gelen "Amnesty" kuralını devreye sokması gerekiyor. Bu kural ile her bir takım bir defaya mahsus olmak üzere kadrosundaki bir oyuncunun kontratını, salary cap'inde görünmeden iptal edip, cap'inde yer açabiliyor. Bu noktada kontratı biten oyuncularla beraber Brendan Haywood'un da amnesty ile gönderileceği konuşuluyor ki aklın yolu zaten bir. Haywood'un uzun süreli kontratının olması, yaşının ilerlemesi ve artık yapabileceklerinin sınırlı olması amnesty'i kaçınılmaz kılıyor. Haywood'un, 2014-15 sezonuna kadar her yıl alacağı garanti 9 milyon $ civarındaki bu kontrat, çok büyük külfet takım için. Eğer Haywood amnesty ile postalanırsa, takımın capi 33 milyon $ civarında bir seviyeye inecek. Bu cap, limitin bir hayli altında kalacak ve aynı zamanda Mark Cuban'ın Mavericks'i satın aldığın beri ilk kez takım, salary cap sınırının altında bir maaş bütçesi ile offseasona girecek.

Öncelikli hedef tabii ki Deron Williams. Mavericks'in onu Dallas'a getirebilme ihtimali de küçümsenecek ölçüde değil. D-Will'in memleketinin Dallas olması belki de takımın en büyük avantajı. Yine kariyerinde son viraja girmek üzere olan Dirk ile aynı takımda oynayacak olması yine onun için büyük bir artı olur. Ancak yine Portland gibi daha genç takımlarla da imzalama şansı olsa da ben Deron'un bu yaz Nets'den ayrılıp, Dallas ile anlaşacağına inanıyorum. Çünkü yaptığı açıklamalarda ailesinin yanında olmasının onun için de önemli olduğunu vurgulamıştı sezon içinde ancak şimdilik pek de renk vermiyor.

Gelelim diğer önemli bir hamleye. Deron'dan sonra en önemli eksik pota altı. Tyson Chandler'ın ayrılmasından sonra orada resmen kara delik oluşmuştu orada. Haywood'un zaten artık pek de dermanı kalmadı ki yazının başında da dediğimiz gibi amnesty ile takımdan ayrılması yüksek bir ihtimal. Ian Mahinmi ancak benchten destek verebilir takıma, yapabilecekleri çok kısıtlı. Aslında sezon ortasında Deron Williams ile beraber kontratı biten Dwight Howard'ın da Dallas'a gelebileceği bir senaryo konuşuluyordu. Bu ihtimal ikisinin de maksimum kontrat alacağını düşündüğümüzde imkansız olsa da kontratlarında biraz indirime gitme durumlarında akıllara "acaba" sorusunu getiriyorlardı. Fakat Dwight'ın opsiyonunu kullanması ve en azından bu yaz FA olmayacak olması bu ihtimali tamamen rafa kaldırsa da Dallas medyası yine senaryolar üretiyor.

Yukarıda bahsettiğim senaryolara birazdan değineceğim ancak önce FA oyunculara bakmakta yarar var. Her ne olursa olsun Dallas'ın bu sezon en çok eksiklik yaşadığı pozisyon olan centre'a bir tane kaliteli adam bağlaması şart. FA'lere baktığımızda;

Roy Hibbert (Restricted),
Marcus Camby,
Kevin Garnett, 
Ömer Aşık, 
Chris Kaman, 
Brook Lopez (Restricted),
Javale McGee,
Spencer Hawes, 
Kris Humhries,
Robin Lopez (Restricted) gibi isimler göze çarpıyor.

Bu listedeki en çok göze çarpan isim tabii ki Pacers'te bu sezon çok iyi bir yıl geçiren Roy Hibbert. Ancak sınırlı serbest olması, bu konudaki en büyük dezavantaj. Uzunların bu kadar değerli olduğu bir piyasada, Pacers'ın Hibbert'ın gitmesine göz yumması intihar olur onlar için. Bu nedenle onu geçiyorum maalesef. Yine Marcus Camby, Kevin Garnett kaliteli isimler olsa da ilerleyen yaşları soru işareti oluşturuyor. Bu sezonu Sixers formasıyla iyi geçiren Spencer Hawes ve Nowitzki'nin Alman Milli Takımı'ndan takım arkadaşı Chris Kaman belki tercih edilebilir ancak bu isimlerin de takıma sınıf atlatacaklarını düşünmüyorum. Son alternatif olarak bir köşede durmalılar bence. Mark Cuban ve Donnie Nelson, Javale McGee kumarı oynar mı diye de düşünmeden edemiyorum. Yetenekli adam ama kafa çalışmıyor işte. Şahsen de istemem. En mantıklı tercih Brook Lopez olabilir diye düşünüyorum. Sakatlıklarla çok fazla boğuştu bu sezon, savunmada zaafları olsa da hücum gücü yüksek bir isim. Ancak Nets'den hem Deron'u hem de Lopez'i koparabilmek ne kadar ihtimal dahilinde bilemiyorum hem de Lopez sınırlı FA'yken.

İşte burada Dallas yazarlarının ürettiği senaryolar devreye giriyor. Örnek olarak, en başta akla yatan, en mantıklı hamle, en azından kendi açımdan, Dallas Brook Lopez'i alıyor, ardından Marion ve Beaubois karşılığında Magic'e takas ediyor. İlk bakıldığında akla yatıyor gibi dursa da hem Lopez'i hem Deron'u kaybedecek olan Nets ne yapacak bu noktadan sonra ya da bu işin olmasına ne kadar yanaşırlar soru işareti. Magic açısından sorun yok zaten, takasını isteyen Howard'ı bir şekilde elden çıkarmak zorunda kalacaklar. Zaten bu senaryo ile hem Lopez gibi iyi bir pivot hem yaşı ilerlemiş olsa da hala katkı verebilecek Marion'ı alabilirler aynı zamanda bir türlü patlama yapamayan ancak çok da kötü bir potansiyel olmayan Beaubois gibi bir isim de Magic yolunu tutabilir. İlk baktığımda Dallas için enfes bir hamle oluyor. Deron, Dirk ve Howard aynı takımda toplanıyor bir kere. Ancak bütün bu yazdığım, bu yaz her takım için okuyacağımız binbir şekilde senaryolardan sadece biri. Ancak bu hamlenin şu kurallarla ihtimali sanki zor duruyor;

-The player must re-sign with his prior team -- a team cannot include another team's free agent in a sign-and-trade. For three months or until December 15 of that season (whichever is later) after signing a contract as a free agent or matching an offer sheet to a restricted free agent.

Karışık bu CBA işleri ancak bir o kadar da zevkli. Herhalde en iyisi bekleyip, görmek. Ancak eğer olursa Deron ve Lopez'e de kabulüm ben, peşin söyleyeyim. Bunlara ek olarak Goran Dragic'in de isimleri yazılıyor. Deron gelirse bir anlamı olmaz ama eğer ona imzalatamazsak çok iyi bir sezon geçiren Dragic düşünülebilir. Aynı zamanda ESPN yazarlarından Chad Ford, Dallas'ın Mocklarda, Draft'te 17. sıradan North Carolina guardı Kendall Marshall'ı seçeceğini yazmış. Çok fazla NCAA'i takip etmem ama Andre Miller tarzında, yani şutu pek olmayan daha çok pass first bir guard olduğu okudum. Kolej istatistikleri de 7,0 sayı, 7,9 asist.

Çok daldık yeni isimlere biraz da takım içine bakmakta fayda var. Öncelikle 11 milyon $'lık kontratı sona eren Jason Terry ne olacak soru işareti. Sezon içinde kontrat yapılmadığı için huzursuzluğunu dile getirmişti ancak kalması için uzun vadeli bir kontrat yapılması gerektiği söyleniyor. Fakat yaşı onun da ilerledi Cuban'ın nasıl bir yol izleyeceğini açıkçası kestiremiyorum kalabilir de gidebilir de. Yine 8.5 milyonluk kontratı biten Kidd'in ben makul bir ücretle Dallas'la yola devam edeceğini düşünüyorum. İlerleyen günlerde anlaşılan isimler ve cap ne durumda olur bilemiyorum ama duruma göre Delonte West ve Brandan Wright'ın da takımda kalmasını isterim. Katkı veren, faydalı olan ve sevdiğim isimler.

Genel olarak durum böyle A planı şüphesiz Deron Williams. NBA Finalleri'nden sonra ortalık daha da hareketlenecek kuşkusuz. 1 senedir bütün Mavericks taraftarları bu offseasonı bekliyor, umarım doğru hamlelerle en iyi senaryo oynanır. Son olarak taraftar da boş durmuyor, D-Will videoları yapıyor. Bakalım...

28 Nisan 2012 Cumartesi

Mavericks vs. Thunder Preview


Son şampiyon sıfatıyla 2012 Playofflarına giriyor Dallas Mavericks. Açıkçası geçen sene şampiyonluğun "plase" adaylarından biri olarak playofflara girip, sonrasında da kupaya yürümüştü takım. Açık konuşalım, şampiyon adayı değil bu sene Dallas. Takıma eklenen isimlerin bir kısmının hayal kırıklığı yaratması ve giden (ya da gitmesi daha uygun olan) isimlerden sonra takımın kadro yapısı geçtiğimiz sezona oranla daha zayıf. Bir de 1 sene daha tecrübeli Thunder karşısında Dallas'ın şansı geçtiğimiz yılki Thunder serisinde olduğundan daha az.

Eşleşmelere kısaca bakalım. Karşıda Kevin Durant ve Russell Westbrook gibi 2 tane çok önemli oyuncu var. Russell Westbrook gibi patlayıcı bir oyuncuyu, Kidd'in tüm maç savunması çok zor gözüküyor. Burada ligin iyi savunmacılarından Delonte West'e önemli görev düşmekte. Ek olarak takım olarak Westbrook'un boyalı alana girmesini minimum seviyeye indirmek zorunda Dallas. Burada da Tyson Chandler gibi bir püskürtücünün eksikliğini hissedecektir takım. Haywood ve Mahinmi bu işte ne kadar başarılı olacak soru işareti şu anlık. Rick Carlisle'dan yine bol bol alan savunması göreceğimizi düşünüyorum ancak bu kez takımın karşısında geçen yılki Miami Heat gibi 3'lükte sıkıntı yaşayan bir takım yok. Alanı yaparken Kevin Durant ve James Harden'ın dış şut tehdidine de nasıl bir çözüm bulmaya çalışacak Carlisle hep beraber göreceğiz. Kevin Durant'i yine Shawn Marion alacaktır. Zaten durdurmak imkansız Durant'i ancak ritmini ne kadar bozabilecek, soru işareti.

Takımın hücum gücünde, standartlarının altında bir sezon geçiren Dirk Nowitzki'nin geçen seneki playoff performasına ne kadar erişebileceği, kilit noktayı oynayacaktır. Jason Terry yine benchten katkıyı verecektir. Senelerdir playofflara aç olan Vince Carter'ın da performansını açıkçası merak ediyorum. Rodrigue Beaubois ilk kez bir playoff döneminde ciddi rol alacak takımda. Onun ve Brendan Wright'ın da yapacağı katkılar Mavericks açısından önemli gözüküyor.

Eğer Lamar Odom hala bu takımda olup, oyunun her noktasına etki eden, her zamanki katkısını verebilseydi Dallas'ın turu geçebilme şansı bence gayet vardı. Şimdiki tabloyla, çok da olumlu bakamıyorum seriye. 5. ya da 6. maçta seri biter gibi geliyor bana ve bizimkiler tatile çıkar diye düşünüyorum. Yine de 12 sene üst üste playoff yapan, tecrübeli, yavaş ve şampiyon yüreği olan takım, genç, dinamik, aç ve atletik takıma karşı ufak bir sürpriz yapar mı acaba diyerek küçük de olsa açık kapı bırakmakta fayda var. Güzel bir playoff olsun diyerek, şimdilik noktayı koyalım. 


İki takımın sezon içi karşılaşmaları:

Mavericks vs. Thunder
1-3  Record  3-1 
94.8 Points 95.3 
39.8  Rebounds  44.8 
20.3  Assists 15.3 
.423  FG% .438 
.329  3-pt. FG% .300 
.868  FT % .782 
10.5  Steals 7.3 
22  Fouls 18 
5  Blocks 8.3 
13.5  Turnovers 17.8


Seri Programı:
Game 1: Sat., Dallas at Oklahoma City, 9:30 p.m. (ESPN) 
Game 2: Mon., Dallas at Oklahoma City, 9:30 p.m. (TNT) 
Game 3 : Thu., Oklahoma City at Dallas, 9:30 p.m. (TNT) 
Game 4: May 5, Oklahoma City at Dallas, 7:30 p.m. (TNT) 
Game 5*: May 7, Dallas at Oklahoma City, TBD (TBD) 
Game 6*: May 10, Oklahoma City at Dallas, TBD (TBD) 
Game 7*: May 12, Dallas at Oklahoma City, TBD (TNT) 
* If necessary

15 Şubat 2012 Çarşamba

Jeremy Lin & Dallas Mavericks


Madem NBA ve Basketbol ağırlıklı yazılar yazıyorum, bu adama burada değinmesem çok ayıp etmiş olurum. Son 10 gündür NBA'de Jeremy Lin rüzgarı esiyor adeta. New York Knicks'in bu kadar sene plan yapıp, beklentilerin altında kaldığı bir sezonda Jeremy Lin tüm Knicks camiasına sanıyorum büyük bir heyecan getirdi. Aslında sadece Knicks organizasyonuna değil basketbol dünyasına desek daha doğru olur sanıyorum.

Başlık ne alaka diye sorarsanız, işin en başına gidelim bence. 2010 yazında Jeremy Lin, yaz kampında Dallas Mavericks forması ile boy gösteriyor. Özellikle şuradaki videoya göz atarsanız, 2010 Draft'inin 1 numarası John Wall karşısında gösterdiği iyi performans ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Geçtiğimiz günlerde Dallas Mavericks GM'i Donnie Nelson'ın bir demecini okudum. Mavericks bu adama 1 yıllık kontrat önermiş. Ancak diğer bir NBA takımının da gözünden kaçmamış: Golden State. Warriors da devreye girerek 2 yıllık kontrat teklif etmiş Lin'e. Burada 2 yıllık kontratın olması Lin'e daha cazip gelse de, Warriors'ı tercih etmesinin bir diğer nedeni de California'da, yani memleketinde oynayacak olması ve o da bu fırsatı kaçırmayarak oranın yolunu tutmuş. Düşünmeden edemedim eğer Dallas, Warriors yerine Lin ile imzalasaydı ne olurdu diye. Bu çıkış olmasa bile kendisini bir şekilde ispat edebilir miydi? Ya da Jason Kidd'in yanında iyice pişebilir miydi? Hatta 2011 Playoff'larında müthiş yürek koyan JJ Barea'nın yerine Lin olsaydı Mavericks şampiyon olabilir miydi? Sanıyorum yaşanmadan asla bilinemez bu tip bir şey...

Neyse konumuza dönelim. Sanıyorum Warriors yönetimi üzgün durumdadır oldukça. Şimdiki Lin ile beraber Curry ve Monte Ellis gayet iyi bir guard rotasyonu olabilirdi. Geçtiğimiz sezon sadece 29 maçta forma giyiyor ve ortalama 10 dakikada 2,6 sayı ortalaması yakalıyor Lin. İlk maçına 29 Ekim 2010'da Clippers ile çıkıyor ancak pek de bir varlık gösteremiyor. Warriors tarafından serbest bırakıldıktan sonra, Knicks yönetimi ilk kez 10 günlük kontratını 27 Aralık'ta yani lig hemen başladıktan sonra veriyor Lin'e. Lin Knicks forması ile ilk kez Warriors'a karşı oynasa da yine pek bir etki yaratamıyor ve ardından NBDL ekiplerinden Erie Bayhawks'a yollanıyor ve esas ilk sinyalini burada veriyor. İlk maçında triple-double yaparak 28 sayı, 12 asist ve 11 ribaund ile oynadıktan birkaç maç sonra da sonra Knicks'e geri dönüyor. Birkaç maç garbage time'da oynadıktan sonra Amare'siz ve Carmelo'suz takımın, guardlarının da sakat ya da formsuz olmasıyla beraber süreyi buluyor ve ipleri eline alıp bir daha da şimdiye kadar bırakmıyor. Gerçekten tam bir kahramanlık hikayesi...

Lin ile alakalı bir kaç istatistik vereyim. Son 5 maçındaki istatistikleri ortalama 26,8 sayı, 8,0 asist, 4,2 ribaund. Müthiş gerçekten. Aynı zamanda 1976-77 sezonundan beri ilk beş başladığı ilk 3 maçta en fazla sayıyı bulan da Jeremy Lin, ilk beş başladığı ilk 4 karşılaşmada 20 ve üzeri sayı atan Grant Hill, Flip Murray, Dominique Wilkins'in oluşturduğu listeye de katılan Lin. Başladığı ilk maçında 28 sayı, 8 asist istatistiklerine ulaşan diğer oyuncu Isiah Thomas'tı. Yani 1981 senesinde. Son olarak önemli bir istatistik daha, kariyerinde ilk 5 başladığı 5 maçta toplam sayı rekorunu kırdı Lin. Liste şöyle;
  • Lin: 136 
  • Dan Issel: 129
  • Shaq: 129
  • Freeman Will: 125
  • Stack: 124
  • Dominique: 124
Jeremy Lin ilgili yanlış bilinen en önemli şey onun Çinli olarak düşünülmesi. Fakat Jeremy Lin Tayvan asıllı Amerikalı bir ailenin çocuğu. Çin'in desteğini elbet bir nebze olsun alacaktır ancak bir Yao Ming de beklenmesin. Lin'in hayatı ile ilgili çok fazla detaya girmek istemiyorum çünkü hali hazırda çok güzel bir yazı var zaten. Sedat Koç'un kaleminden Lin'in hayatını okumak için, buraya alalım.

New York kötü gittiği bu dönemde Lin ilaç gibi geldi takıma gerçekten. Knicks son 6 maçını kazandı Lin ile. Dün Raptors maçıyla Amare takıma döndü. Maçtan önce Lin'in +10 asist yapabileceğini düşünüyordum, 11 asist yaparak beni yanıltmadı. Ancak esas problem Carmelo döndükten sonra topun nasıl paylaşılacağı. Eğer bu sezon çok eleştirilen Mike D'Antoni bu işi kotarabilirse, çok ilginç bir Knicks izleyebiliriz. Bir de malum kontratı da bitiyor, nasıl bir meblağ alacak merak ediyorum.

Özetle Lin NBA'i kasıp kavurmaya devam ediyor. Şimdiden Linsanity, Yellow Mamba gibi lakapları aldı bile. Çok ayrı bir hikaye ile keyif ve heyecan getirdi lige. Çok koyu bir Dallaslı olan ben bile sabah Mavericks maçından önce Lin ne yapmış diye bakıyorsam, getirdiği etki emin olun çok büyüktür...

26 Ocak 2012 Perşembe

Timberwolves 105-90 Mavericks


Geçtiğimiz gece yüzükleri taktı takım müthiş bir törenle. Efsane oyuncular Rolando Blackman, Brad Davis, Derek Harper'dan tutun da, tüm coach ekibi ve şampiyon kadronun oyuncuları güzel bir törenle bekledikleri yüzüklerine kavuştular. Maç öncesi Dirk Nowitzki'nin yaşadığı diz sıkıntısı nedeniyle bir kaç maç kaçıracak olması nedeniyle bu akşam da oynamaması zaten daha hiç hazır olmayan Dallas'ın en büyük kaybıydı. Maça takım iyi başlasa da bu sezon bir kez daha yenildi Dallas Minnesota'ya.

Şu an aslında bu takımı değerlendirmek yersiz gibi. Sezon başından beri aslında aynı şeyleri yazıyoruz. Yoğun maç temposunda Dallas'tan şu an tam kapasite beklemek biraz zor. Nowitzki oynadığı maçlarda 20'yi geçmiyor bile, rolantiye alıyor. Onun yokluğunda Shawn Marion hücumda Terry ile beraber sorumluluk alsa da Marion düzenli bir skorer olmadığı için her maç aynı katkıyı veremiyor.

Bunların yanında hala bir Lamar Odom sorunu var. Düzelmesini, tekrardan basketbola dönmesini çok istiyoruz. Sezon başında yaşadığı sıkıntılar ile basketbola ara vermeyi düşündüğünü açıklamıştı ama buna eşi Kim Kardashian karşı çıkarak, bu kararından döndürmüş. Onun all-araund oyunu bu takıma çok şey katar şüphesiz. Elbet düzelecektir ve önemli olan playofflara girdiği form durumu.

Şu an Ian Mahinmi, Rodrigue Beaubois gibi isimlerin süreler bulması çok doğal. Biraz da onların gelişimini izlemek ya da nerede ne hatalar yaptıklarını da görmekten keyif almak gerekli bana kalırsa. Mahinmi özellikle bu sene yol katteti oyununda. Kariyer ortalaması 4,2 sayı, 2,6 ribaunt olan bir oyuncunun, bu sezonki 20 dakika sürede 8,1 sayı, 5,2 ortalamaları hiç de fena değil. Benchten getirdiği enerji de fena sayılmaz. Tabii ki bir Tyson Chandler değil ama bir süre sonra iyi bir rotasyon oyuncusu olacak gibi duruyor.

Aynı şeyler Rodrigue Beaubois için de geçerli. Şapkadan çıkan tavşan misali iyi bir çaylak sezonu geçirse de yazın ayağının kırılması ve uzun süre basketboldan uzak kalması oyununun gelişimini büyük ölçüde etkiledi. Sakatlık geçirmeyip Avrupa Şampiyonası'nda da oynayabileseydi, eminim şuan çok daha farklı yerlerde olacaktı. Şimdilik bariz hataları oluyor. Kidd'in yokluğunda 1 numara oynuyor ve çok basit top kayıpları yapabiliyor ama kızamıyorum. Mesela dünkü maçta yaptığı çok basit bir top kaybı sonrası, pozisyonu bırakmayıp kovalaması bir yana Kevin Love'ı da bloklaması müthişti. İşte bu nedenden dolayı kızamıyorum, salmıyor, kafası Wizards çaylakları gibi 1 karış havada değil. Potansiyeli de yok değil ayrıca. Çaylak sezonunda 30-40 sayı attığı maçları hala hatırlıyorum. Hala bu takımın önemli bir oyuncusu olabilir. Umarım bu sezon belli ölçüde bir seviye atlar.

Evet, Minnesota'ya bu yıl bir kez daha yenilmek güzel olmadı. 2. yarıda özellikle hücumda tıkandı takım. Carter, Dirk gibi sakatlar ve takımda şu an formsuz oyuncular varken bu takımdan istikrar beklemek pek de doğru değil. Yukarıda playoff demişim. Ancak ilginç şekilde playoff yarışının dışında, Batı'da 9. sırada Dallas. All-Star arasından sonra ben Dallas'ın yavaş yavaş form tutacağını, Odom'un toparlanıp, Dirk'ün ipleri eline alacağını düşünüyorum. Şimdilik durum bu maalesef ama bu sezonun böyle gitmeyeceği de net.

PS: Dünkü maçta Nowitzki'nin maç anlatımı ve yorumları da geceye renk kattı.

Maçın Özeti:

25 Ocak 2012 Çarşamba

Şampiyonluk Yüzükleri Geliyor !


Dallas Mavericks sonunda bu akşam oynanacak Minnesota Timberwolves maçı öncesi şampiyonluk yüzüğüne kavuşuyor. NBA'de lokavt sürecinin uzun olması Mark Cuban'ın bu işle ilgilenmesini engellemiş ve anca hazırlatabilmiş. Bunun bir diğer nedeni olarak Dirk ve Kidd'e danışmak istemesi. Lokavt süresince oyuncular ile takım sahiplerinin iletişiminin olmaması da diğer bir etken tabii ki. 15 kişilik oyuncular ve coack kadrosunun yüzükleri hazırlanmış ve bu yüzüklerin toplam maliyeti Cuban'a 1,4 milyon $'a patlamış. Rakip Timberwolves'da JJ Barea da bu akşam yüzüğüne kavuşacak ayrıca.

Yüzüğün bir tarafı oyuncunun ismi, kabartmalı şekilde takımın logosu ve forma numarasından oluşuyormuş. Ek olarak, Terry'nin açıklamasına göre Dallas Mavericks taraftarının playoffta kullandığı The Time Is Now sloganı da kabartmalı şekilde yüzükte yer alacakmış.

Hatırlanacağı üzere şampiyonluktan sonra Mark Cuban, şampiyonlukla alakalı aklında geleneksel olmayan bir şey olduğunu yüzük yerine başka bir şey yaptıracağını açıklamıştı ancak oyuncu ve coachlardan olumlu yanıt alamayınca vazgeçmek zorunda kalmıştı. Bana kalırsa da güzel oldu. Bu işin simgesi yüzük çünkü. Ancak aklında ne olduğunu da merak etmiyor değilim.

Yüzüğün tasarım olarak 09-10 Stanley Cup şampiyonu Chicago Balckhawks'ın yüzüklerine benzer olacağı söyleniyor. Bir fikir olsun diye yüzüğün resmini yukarıya koydum. Benzerini bu akşam muhtemelen göreceğiz.