21 Ekim 2011 Cuma

Söylesene Bize Baş'g'an, Bu Lig Ne Zaman Başlıyor?


Blog birkaç gündür sessiz. Soluksuz şekilde NBA'in akıbetinin nasıl olacağını bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta içi yapılan toplantı üstüne toplantılar, NBA'in saygın yazarlarının umut dolu twitleri bizim de umutlu olmamıza ve gelecek güzel haberleri beklememize neden oldu. Yaklaşık 1 haftadır her sabah uyanır uyanmaz, Amerika basınındaki yazarları ve ESPN ve benzeri sitelere göz attım ama sonuç bugün itibariyle yine hüsran !

NBA Lokavtı'nda, "Federal Arabulucu" da maalesef sorunu çözemedi. Son 72 saatin, yaklaşık 36 saatini toplantı yaparak geçirdi NBA, Takım Sahipleri ve Oyuncular Birliği ve sonu tabiri caizse kötü bitti bu işin. Şu 3 günlük süreyi biraz başa sarıp, gelişmeleri sıralayalım;

İlk gün özellikle Lüks Vergisi'nin ayarlanması konusu, toplantının ana temasıymış. Buradan okuyabilirsiniz Yeni Lüks Vergisi önerisini. Ardından Garnett olayının patlak verdiğini okuduk. Toplantının 2. günü, Garnett, Pierce ve Kobe'nin takım sahiplerinin yanına gelip özellikle Garnett'in tutumundan sonra işin iyice karmaşaya girdiği konuşuldu ki bunun da detayları tam olarak nedir, ne değildir öğrenemedik.

Federal Arabulucu'nun da bulunduğu toplantının 3. günü, yani toplantıların son 8.5 saatlik diliminde iplerin iyice koptuğu anlaşıldı. Aslına bakarsak ilk başta gelen haberler iyiydi. Yeni Mid-Level Exception'ın anlaşmasının çok yakın olduğu ve yeni MLE'nin yaklaşık olarak 5 milyon $'ı ve 3 yıllık bir süreci kapsayacağını okuduk. Ardından BRI'de %50-%50 paydada da anlaşma sağlanacağını duyduk. 

Fakat sabah uyandığımızda olanlar olmuş. Oyuncular Salary Cap sisteminin nasıl olacağından tam olarak emin olmadan, %50'ye inmeyi asla düşünmediklerini belirttiler ve bir diğer haber de %52,5'e indikleri yönündeydi %53'ten. Takım Sahipleri de %50'ye çekilmediği sürece başka birşey konuşulmaması konusunda hem fikir hala. Bunların yanında Dwyane Wade ile Spurs Başkanı'nın sözlü olarak atışması falan durumun görünenden daha da vahim olduğunu göstermekte bana kalırsa.

Ben son gelen olumlu haberlerden sonra çok umutluydum fakat Federal Arabulucu'nun tek artısı toplantıların uzun soluklu geçmesine ve en azından bir şeylerin çabalanmasına yaraması oldu diyebilirim. Oyuncular ile Takım Sahipleri birbirlerine düşman gibi bir hava var şu an ortada. Oyuncuların ligin ilk 2 haftasından toplam kaybı 170 milyon $, Takım Sahipleri'nin ise maç başına kaybı aşağı yukarı 1 milyon $ civarında ayrıca. Ek bir bilgi de, Oyuncu Birliği'nin Mavericks, Lakers, Knicks ve Heat'in anlaşmayı düşündüğüne inanması. Zaten bu 4 takımın, zarar eden 22 takım içinde olmadığını düşününce durumun normal karşılanması gerekli. Esas sorun yaşayanlar, daha küçük pazara sahip olan 22 takım.

Bundan sonrası için yeni bir toplantı tarihi belirlenmedi. Herkes kendi arasında toplantı yaparak geçirecek belli ki önümüzdeki günleri fakat anlaşmanın biraz daha uzakta olduğu da aşikar. Yeni sezonun başlangıcı yılbaşı falan olursa sevinmemiz lazım çünkü anlaşmadan itibaren yaklaşık 1 aylık bir süre daha gerekecek Free Agency, hazırlık kampları falan derken. NBA Yönetimi ligin iptaliyle herhangi bir açıklama yapmadı henüz. Bugün toplanacaklarmış onlar da. Hatırlanacağı üzere, NBA Başkanı David Stern, "Anlaşma olmazsa, lig Christmas'a kadar olmayabilir." demişti. Lig belli ki daha da iptal edilecek, bakalım ne zamana kadar...

11 Ekim 2011 Salı

NBA'in İlk 2 Haftası İptal !


Son 48 saatte yapılan toplamda 13 saat görüşmeden yine sonuç çıkmadı ve NBA'in ilk 2 haftası resmen iptal edildi. Lokavtın 102. gününde 2 taraf ligin yavaş yavaş iptaline başlanacağı en kritik gününde toplam 7 saatlik bir görüşme yaptılar. Katılımcılar; Lig Cephesinde, David Stern, Spurs sahibi Peter Holt, Timberwoves sahibi Glen Taylor, Knicks sahibi James Dolan ve NBA Yönetimi'den Rich Buchanan ve Dan Rube'du. Oyuncular Birliği Cephesinde ise Billy Hunter, Derek Fisher, Oyuncular Birliği 2. başkanı Maurice Evans ve birliğin 2 avukatı bulunuyordu.

Dünkü yazıda önemli olan BRI'de anlaşılmasının olduğunun söylendiğini yazmıştım fakat işin görünen kısmı pek de öyle değilmiş. BRI'ın haricinde pek çok konu var uzlaşılması gereken ve 2 gündür yapılan toplantılarda BRI hiç konuşulmamış. Diğer konular tartışılmış sadece. Örneğin Yeni Lüks Vergisi kuralı. Eğer bir takım 5 sezonun en az 3'ünde Salary Cap'in üstünde bulunursa, Cap'in üzerindeki her 1$'ı için, 3$ ceza ödeyecek. Eğer bu iş toplam 5 sezonu da kaplarsa, 1$ için 4$ ödemek zorunda kalacak.

Diğer bir tartışma konusu da bilindiği gibi Kontrat Uzunlukları. 2005'teki Toplu İş Sözleşmesi'nde. Eğer bir oyuncu kendi takımı ile tekrardan anlaşırsa en fazla 6 yıl, başka bir takımla tekrardan anlaşırsa en fazla 5 yıl kontrat yapabiliyordu. Takım sahiplerinin artık "Kontratı ver, adam yatsın, overpaid olsun." muhabbetinden dili çok yandığı için kontrat uzunluklarını 3 ve 4 yıl olarak sınırlamak istemekte. Oyuncu Birliği'nin talebi ise 4 ve 5'er yıllık. Bunların yanında Salary-Cap'in üzerinde bulunan takımlara verilen ayrıcalık olan Mid-Level Exception da başka bir tartışma konusu. Eski CBA'de bir oyuncuya maksimum 5 yıllık ve en fazla 5,8 milyon $ olarak ya da 5,8'i bölerek birkaç oyuncuya mid-level verilebiliyordu. Takım sahiplerinin isteği ise maksimum 3'er yıllık ve en fazla 3 milyon $.

Farkındayım bir basketbol blogundan çok ekonomi blogu okumuş gibi oldunuz ama NBA'in bu yanı da var.  Kısaca BRI'ın yanında pek çok konu var daha uzlaşılması gereken. Bakalım ne kadar süreyi alacak bu konularda anlaşmak. Önümüzdeki haftaya kadar görüşme yokmuş bu arada. Perşembe günü LA'da Oyuncu Birliği'nin kendi içinde toplanacağını okudum sadece. Ligin ilk 2 haftasının iptaliyle beraber yaklaşık 100 maç yalan oldu şimdiden. 1998'deki lokavt 204 gün sürmüş ve o yıl 50 maç üzerinden oynanmıştı. Benzer bir şey de bizi bekliyor bana kalırsa. Artık beklemekten başka bir çaremiz yok. Yıllardır gece maç izlemeye alışık bünyeler için de zor olacak bu lokavt dönemi şüphesiz. NFL, NHL ya da Beyzbol'a yönelebiliriz belki...

10 Ekim 2011 Pazartesi

NBA Lokavtında Son Durum


Dün gece lokavt açısından çok kritik bir gündü. NBA Başkanı David Stern'ün anlaşma için verdiği süre doluyordu ve eğer yine anlaşma olmazsa 2011-12 sezonunun ilk 2 haftasını banko iptal edecekti. Tarafların işi iyice inada bindirmesi ve takım sahiplerinin Basketbolla İlgili Gelirlerin (BRI) oyuncularla 50-50 paylaşılması isteği ve oyuncuların bu noktada %57'den anca %53'e kadar inmesi ve buradan daha fazla geri adım atmamaları işleri iyice çıkmaza sokmuştu. Hatta takım sahiplerinin, Oyuncular Birliği'nin %50'yi kabul etmediği müddetçe toplantıya bile gelmeyecekleri açıklamalarını herkesin umudunu biraz daha kırmıştı.

Ancak Pazar akşamı gelen son dakika haberiyle tekrardan bir toplantı olacağı açıklandı ki NBA'i takip edip de heyecanlanmayan insan sanıyorum pek olmamıştır. Toplantı, söylenene göre 5 saatten fazla sürmüş ve toplantı bitişinde Oyuncular Birliği Başkanı Derek Fisher, "Tam olarak anlaşma zemini bulunamadı." demekle yetindi. Sonradan öğrendik ki söylenene göre BRI ile alakalı olmamış pek toplantı. Yeni oluşturulacak Salary Cap, Lüks Vergileri ile alakalı şeyler ana konusuymuş toplantının.

Toplantı bitiminde David Stern, NBA'in ilk 2 haftasının iptal olup olmadığını açıklamadı. Umutlar bugüne kaldı. Bugün bir toplantı daha var ve bu toplantının sonucunda NBA'in zamanında başlayıp başlamayacağı belli olacak. Olay sadece BRI'de bitmiyor tabii ki. Konuşulması ve anlaşılması gereken birkaç konu daha var salary cap vs gibi. Fakat BRI'de takım sahiplerinin istediği anlaşma olduktan sonra gerisinin daha rahat olacağı söylenmekte. Dün Twitter'da da heyecan sardı ortalığı. Aslında basketbolseverler toplantının sonucunu çoktan yazdılar bence ama bundan toplantıya giren kişilerin haberi yok sadece. #endthelockout ve #fiftyonepointfive hashtaglari dün birçok kişi tarafından yazıldı Twitter'da. Takım sahiplerinin BRI'de isteği %50, Oyuncular Birliği'nin ise %53. Gelin hashtag'de yazdığı gibi herkesin gönlünden geçen, orta yol %51,5'ta anlaşın bu gece, hepimizin olsun, bizim olsun. Umarım güzel haberi alırız sabaha, bitsin artık şu eziyet...

9 Ekim 2011 Pazar

Del Harris Texas Legends'ta


Texas Legends, Dallas Mavericks'in NBDL takımı. Mayıs 2010'da kurulan takım, ilk kez 2011 yılında NBDL'de mücadele etti ve playoff ilk turunda elenerek sezonu kapadılar. Takımın ilginç bir özelliği geçtiğimiz sezon takımın başına koç olarak Nancy Lieberman'ı getirmesiydi. Kadın Basketbolu'nun efsane isimlerinden biri olan, lakabı "Lady Magic" Lieberman, NBA çatısı altındaki herhangi bir erkek takımının başına getirilen ilk kadın koçtu. Ailevi sebeplerinden ötürü görevi bırakan Lieberman'ın yerine yaklaşık 3 aydır yeni bir isim arıyordu takım yönetimi ve sonunda NBA'in önemli koçlarından olan Del Harris'te karar kıldılar.

Del Harris gerçekten yerinde bir tercih. 74 yaşındaki koç, yaklaşık 35 yılını NBA'de koçluk ve hatta bu 35 yılın 14'ünu de baş koçluk sıfatı ile geçirdi.  Lakers, Rockets, Bucks gibi takımlarda koçluk yaptı. Bu süreç içinde de 556-457 galibiyet mağlubiyet oranı yakaladı. Rockets ile 1981 NBA Finali'nde daha sonra uzun süre yardımcılığını yapacağı Don Nelson'ın Celtics'ine kaybettiler. Ek olarak, '94-95 sezonunda NBA'de yılın koçu seçilmişti Del Harris. Daha sonra Kurt Rambis ile beraber pek iyi bir Lakers dönemi geçiremeyen Harris'in  lokavt nedeniyle geç başlayan '98-99 sezonunun başında Lakers ile elde ettiği 6-6 dereceden sonra yolları ayrılmıştı takımla. 

Sonrasında yolu tekrar Don Nelson ile kesişti ve  2000-2007 yılları arasında Dallas Mavericks'in asistan koçluğunu yaptı. Benim açımdan en unutulmayan anı; 2006 Final serisinde Avery Johnson'ın yaptığı saçmalıklara daha fazla dayanamamasından olsa gerek, serinin 6. maçın sonlarına doğru benchte mola sırasında takıma oyunu çizen kişinin Johnson yerine onun olmasıdır herhalde. 

2009 yılında Nets'de asistan koçluk yaptıktan sonra Haziran 2009'da koçluğu bıraktığını açıklasa da geçtiğimiz yaz Arjantin'de yapılan Amerika Basketbol Şampiyonası'nda 3. olan Dominik Cumhuriyeti'nin asistan koçluğunu yaparak bronz madalya aldı. Neyse yolu tekrardan Texas'a düştü böylece Harris'in. Genç isimlere tecrübesi ile çok şey katabilir. Hayırlı olsun. Bu arada NBA'de lokavt olmasına rağmen NBDL'in programında bir aksama söz konusu değil. Hazırlık kampları pazartesi günü başlayacak ve Texas Legends sezonu 26 Kasım'da Austin Toros karşısında açacak.

8 Ekim 2011 Cumartesi

NBA 2K12 Üzerine


NBA'in hala lokavtta oluşu ve görüşmelerin hala sürmesi muhtemelen sezonu kısaltacak gibi. Normal şartlarda şunun şurasında 3 haftalık bir zaman dilimi kalmıştı sezon başlamasına ama maalesef uzlaşma yok. Kaynaklar sadece ilerleme kaydedildiğini söylemekle yetiniyor, elimiz kolumuz bağlı sezonun başlamasını beklemekten başka çaremiz yok şu şartlarda maalesef. Ancak her şeye rağmen tüm bu olumsuzlukların yanında 2K Sports gibi bir firma iyi ki var. Günümüz teknolojisi ile 2K12'den ne kadar daha iyi basketbol oyunu yapılabilir bilemiyorum. Bütün bir sene boyunca gamepadler eminim ki elimizden düşmeyecek. Ben de hazır NBA lokavt ile boğuşurken, şu oyuna kısa bir inceleme yazayım dedim.

Baştan şunu söylemek lazım oyun zorlaşmış. Hele eski EA Sports'un eski NBA Live serileri ile karşılaştırınca, TUDEM sınavına girmiş ilkokul öğrencisi gibi oluyoruz. Oyunu çözmek için de güzel bir Training Camp Mode'u eklenmiş ki bayıldım şahsen. Eski oyunlara göre oyunda kontrol bazında önemli bir değişiklik yok. Fakat en dikkat çekici şey gamepad'de üçgene atadığım spin hareketi. Artık o tuşun post-up için olduğu öğrenince maçlarda zorlanmadım değil. Bu bahsettiğim Training Camp'de artık bu işin üstat statüsündeki isimleri, bize ders veriyor sonra da sınav yapıyorlar. Mesela şut, turnike, smaç kombinasyonlarının nasıl yapıldığını Michael Jordan gösterirken, temel guard hareketlerini Pete "Pistol" Maravich, pivot hareketlerini Hakeem Olajuwon, temel savunmayı Scottie Pippen ya da pozisyon bilgilerini Larry Bird öğrenmemizde yardımcı oluyor. Bu hareketleri set set bitirdikten sonra, size ufak bir test uyguluyorlar ve bir sonraki teste geçiriyorlar. Bu şekilde ilerleyerek bir çok hareketi de uygulamalı olarak öğrenme şansını buluyoruz ve maçlarda gerçekten çok fazla işe yarıyorlar. Maçlara girmeden önce, bu mode'a göz atmanızı öneririm en baştan.

Gelelim diğer yeni bir moda: Creating A Legend. Bu mod aslında geçen senelerdeki My Player moduna biraz benzemekte. En önemli farkı, kendimizi yaratmayıp, herhangi bir NBA oyuncusunu alıp sadece onu kontrol ederek oynuyoruz. Maç içinde yapacağımız olumlu ya da olumsuz hareketlere göre A,B,C,D notları bu modda da mevcut. Buna ek olarak, My Player da hala duruyor. 2012 versiyonuyla yine oynanabilir durumda. 

Geçtiğimiz sene en büyük yeniliği oyuna Michael Jordan'ı ekleyerek getirmişti 2K Sports. Hatırlanacağı gibi Jordan'ın efsane maçlarındaki görevleri yapmaya çalışıyorduk. Bu sefer değişik bir yol izlemişler ve yine güzel şeyler çıkmış ortaya. Modun adı NBA Greatest Games. NBA TV'de (gerçi onu da aldılar elimizden) izlediğimiz güzel eski maçları bu kez biz oynuyoruz ve maçları yendikçe eski takımları aktif duruma getiriyoruz. Güzel ve keyifli oynaması. Hele eski maçlardaki atmosfer tam olarak yakalanmış, müthiş tek kelimeyle.

Küçük ama en çok hoşuma giden detaylardan biri de maç periyot ya da devre arasına girdiğinde size sanki TV'den maç izliyor havası vermekte. Bir anda reklama giriyormuş gibi oluyor, nedense çok hoşuma gitti. Oyunu 3D oynama opsiyonu da var ayrıca ama deneme şansım olmadı. Bunların yanında oyunun en büyük eksisi çaylakların olmaması kadrolarda. Bu da şu anki NBA'in lokavtta olmasından kaynaklanan bir problem. Lokavt kalktığında 2K serverlarından çok kolay şekilde oyuna ekleneceğini düşünüyorum. Yani şu ana kadar Enes Kanter ile oynama fırsatı bulamadım. 

Oyun genel hatlarıyla böyle. Klasik olan Association, Blacktop, Season, Playoffs modeları da hala duruyor ayrıca. 2K Sports yine mükemmel bir oyuna imza atmış. Herhalde onlar daha iyisini yapana kadar en iyisi bu olur, tebrik etmek gerek. Tek kusur lokavt. Bir de oradaki işler yoluna girse, her şey çok daha güzel olacak...