2013 senesinin geçen ilk 6 ayına bakıyorum, kötü ötesi diyebilirim. İnanılmaz yorucu bir okul dönemi geçirdim. Mühendislik okuyan bir öğrenci olarak, 3. sınıfı atlattığında o pembeye tabloyu çizenlere selam olsun ilk önce onu söyleyeyim. Hani rahattı len 4. sınıf? Bitirme projesi ile 7 ay uğraştıktan sonra, son teslim gününde tezi güç bela verebildim. Tezi de haftaya sunacağım. Eğer bir terslik olmazsa resmi olarak mezuniyetime 1 hafta kaldı. Bunların yanında bütün bir sene ne olacağız, çalışsak mı, yüksek mi yapsak, askere mi gitsek sorularıyla kendimi yedim bitirdim. Hala belirsiz aslında durumum. Muhtemelen yüksek lisans yapacağım ama seneye hangi şehirde olacağım muallak, o bile insanın kafasını içten içe kemiriyor.
Neyse, bu süre zarfında bu sezon başında League Pass'i sezonluk yenileyen kafama edeyim. Toplasan 10 maç ya izledim ya da izlemedim. İzlediklerimin yarısı da Mavericks değildi zaten. Ha takımı takip etmedim mi? O kadar da değil, daha ölmedik ama açıkçası kafamı toparlayıp full detayları ile bakmadım, ne yalan söyleyeyim pek de heyecanım yoktu bu sene. Oynanan sistemsiz basketbol, her izlediğimde basketboldan bir adım daha uzaklaştırıyordu beni, kasmadım o nedenle. Özetlere baktım, 2 recap okudum, box-score'a adettendir diye baktım, o kadar. Yaptığım tek düzenli şey Yahoo Fantasy oynamaktı herhalde arkadaşlarla. Şimdi ne değişti peki diye sorabilirsiniz. Bir şey değiştiği yok aslında. Sadece çok özledim bu oyunu, onu farkettim. Kafam rahat bir şekilde maç izlemeyi, NBA'i takip etmeyi özledim ve bir süre de öyle gidecek gibi duruyor şimdilik.
Lakin, bu yazıyı yaklaşık 1 hafta önce yazacaktım. Hafiften bütün sitelerimi okumaya başlamıştım ve notlarımı alıyordum. Ancak son bir haftadır hemen hemen her akşam Gezi'deyim. Kalan zamanda da birkaç TV kanalı ve gazete ile beraber Facebook ve Twitter'dan gündemi takip ediyorum ve başka hiçbir bok yapmıyorum. Son 1 haftada takip ettiğim tek spor aktivitesi dünkü Roland Garros'un erkekler finalinin ilk setiydi. Ha bir de Galatasaray Erman Kılıç'ı almış galiba. Her geçen gün durumu biraz daha kötüleşiyor. Günde 3-4 posta yapılan konuşmalar da can sıktı artık, ibretle izliyoruz. Bu işin sonu pek iyiye gitmiyor. Umarım en az hasarla ve istenen şekilde çıkacağız bu işin içinden. Ben de gideyim, bu kargaşanın içinde bir mühendis olup, diplomayı alıp geleyim bari. Bu arada, gündemi takip ederken bunaldığınız zamanlarda bekleriz, zira ben bunaldığımda 2 çizik atıp, en azından burayı yeşerteyim diyorum. 2013'ün 2. yarısında, her yönden tavan yapmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder