Madem NBA ve Basketbol ağırlıklı yazılar yazıyorum, bu adama burada değinmesem çok ayıp etmiş olurum. Son 10 gündür NBA'de Jeremy Lin rüzgarı esiyor adeta. New York Knicks'in bu kadar sene plan yapıp, beklentilerin altında kaldığı bir sezonda Jeremy Lin tüm Knicks camiasına sanıyorum büyük bir heyecan getirdi. Aslında sadece Knicks organizasyonuna değil basketbol dünyasına desek daha doğru olur sanıyorum.
Başlık ne alaka diye sorarsanız, işin en başına gidelim bence. 2010 yazında Jeremy Lin, yaz kampında Dallas Mavericks forması ile boy gösteriyor. Özellikle şuradaki videoya göz atarsanız, 2010 Draft'inin 1 numarası John Wall karşısında gösterdiği iyi performans ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Geçtiğimiz günlerde Dallas Mavericks GM'i Donnie Nelson'ın bir demecini okudum. Mavericks bu adama 1 yıllık kontrat önermiş. Ancak diğer bir NBA takımının da gözünden kaçmamış: Golden State. Warriors da devreye girerek 2 yıllık kontrat teklif etmiş Lin'e. Burada 2 yıllık kontratın olması Lin'e daha cazip gelse de, Warriors'ı tercih etmesinin bir diğer nedeni de California'da, yani memleketinde oynayacak olması ve o da bu fırsatı kaçırmayarak oranın yolunu tutmuş. Düşünmeden edemedim eğer Dallas, Warriors yerine Lin ile imzalasaydı ne olurdu diye. Bu çıkış olmasa bile kendisini bir şekilde ispat edebilir miydi? Ya da Jason Kidd'in yanında iyice pişebilir miydi? Hatta 2011 Playoff'larında müthiş yürek koyan JJ Barea'nın yerine Lin olsaydı Mavericks şampiyon olabilir miydi? Sanıyorum yaşanmadan asla bilinemez bu tip bir şey...
Neyse konumuza dönelim. Sanıyorum Warriors yönetimi üzgün durumdadır oldukça. Şimdiki Lin ile beraber Curry ve Monte Ellis gayet iyi bir guard rotasyonu olabilirdi. Geçtiğimiz sezon sadece 29 maçta forma giyiyor ve ortalama 10 dakikada 2,6 sayı ortalaması yakalıyor Lin. İlk maçına 29 Ekim 2010'da Clippers ile çıkıyor ancak pek de bir varlık gösteremiyor. Warriors tarafından serbest bırakıldıktan sonra, Knicks yönetimi ilk kez 10 günlük kontratını 27 Aralık'ta yani lig hemen başladıktan sonra veriyor Lin'e. Lin Knicks forması ile ilk kez Warriors'a karşı oynasa da yine pek bir etki yaratamıyor ve ardından NBDL ekiplerinden Erie Bayhawks'a yollanıyor ve esas ilk sinyalini burada veriyor. İlk maçında triple-double yaparak 28 sayı, 12 asist ve 11 ribaund ile oynadıktan birkaç maç sonra da sonra Knicks'e geri dönüyor. Birkaç maç garbage time'da oynadıktan sonra Amare'siz ve Carmelo'suz takımın, guardlarının da sakat ya da formsuz olmasıyla beraber süreyi buluyor ve ipleri eline alıp bir daha da şimdiye kadar bırakmıyor. Gerçekten tam bir kahramanlık hikayesi...
Lin ile alakalı bir kaç istatistik vereyim. Son 5 maçındaki istatistikleri ortalama 26,8 sayı, 8,0 asist, 4,2 ribaund. Müthiş gerçekten. Aynı zamanda 1976-77 sezonundan beri ilk beş başladığı ilk 3 maçta en fazla sayıyı bulan da Jeremy Lin, ilk beş başladığı ilk 4 karşılaşmada 20 ve üzeri sayı atan Grant Hill, Flip Murray, Dominique Wilkins'in oluşturduğu listeye de katılan Lin. Başladığı ilk maçında 28 sayı, 8 asist istatistiklerine ulaşan diğer oyuncu Isiah Thomas'tı. Yani 1981 senesinde. Son olarak önemli bir istatistik daha, kariyerinde ilk 5 başladığı 5 maçta toplam sayı rekorunu kırdı Lin. Liste şöyle;
- Lin: 136
- Dan Issel: 129
- Shaq: 129
- Freeman Will: 125
- Stack: 124
- Dominique: 124
Jeremy Lin ilgili yanlış bilinen en önemli şey onun Çinli olarak düşünülmesi. Fakat Jeremy Lin Tayvan asıllı Amerikalı bir ailenin çocuğu. Çin'in desteğini elbet bir nebze olsun alacaktır ancak bir Yao Ming de beklenmesin. Lin'in hayatı ile ilgili çok fazla detaya girmek istemiyorum çünkü hali hazırda çok güzel bir yazı var zaten. Sedat Koç'un kaleminden Lin'in hayatını okumak için, buraya alalım.
New York kötü gittiği bu dönemde Lin ilaç gibi geldi takıma gerçekten. Knicks son 6 maçını kazandı Lin ile. Dün Raptors maçıyla Amare takıma döndü. Maçtan önce Lin'in +10 asist yapabileceğini düşünüyordum, 11 asist yaparak beni yanıltmadı. Ancak esas problem Carmelo döndükten sonra topun nasıl paylaşılacağı. Eğer bu sezon çok eleştirilen Mike D'Antoni bu işi kotarabilirse, çok ilginç bir Knicks izleyebiliriz. Bir de malum kontratı da bitiyor, nasıl bir meblağ alacak merak ediyorum.
Özetle Lin NBA'i kasıp kavurmaya devam ediyor. Şimdiden Linsanity, Yellow Mamba gibi lakapları aldı bile. Çok ayrı bir hikaye ile keyif ve heyecan getirdi lige. Çok koyu bir Dallaslı olan ben bile sabah Mavericks maçından önce Lin ne yapmış diye bakıyorsam, getirdiği etki emin olun çok büyüktür...