22 Aralık 2010 Çarşamba

Florida Deplasmanları


2006 NBA Finali'ni bir Mavericks taraftarının unutubilmesi mümkün mü? Açıkçası pek sanmıyorum. O seride 2 maç kazanıp, ardından 4 mağlubiyet alınmasının ardından 4 sezon geçti, bu sezon 5.'ye girdik. O günden bu yana 10 maç yapmış Miami ile Dallas ve Mavericks, Heat't karşı 10-0 durumda. Yani Miami'nin şampiyonluğu kazandıktan sonra, bir daha Dallas'a karşı kazanamadığı anlamına geliyor bu istatistik.

Dünkü alınan 10. galibiyet aslında alıştığımız tarzda bir maçta oldu diyebiliriz. Yine öne fırlayan Dallas ve Nowitzki'nin kenarda oturduğu dakikalarda yavaş yavaş eriyen fark ve maçın sonuna her zaman olduğu gibi kafa kafaya girilmesi. Neyse ki Terry'nin son çeyrekte sıcak olması ile beraber, maç da geldi.

Back-to-back'in 2. ayağında, yine Florida deplasmanı olan Magic karşısındaydı takım. Hidayet ve Arenas takası ile Orlando'nun havasının değiştiği açık. Ancak bu takaslar sonucunda Magic'in guard rotasyonu çok iyi duruma gelmesi ile beraber, uzun rotasyonu da tam aksine çok daralmış durumda. Bir de Howard'ın oyunda olmadığı anlarda, otoban gibi oldu içerisi. Bunu da Chandler çok iyi değerlendirdi, özellikle smaç üzerine smaçlar izledik 3. periyotta ondan. Fakat yeri gelmişken söyleyeyim, Magic'in ilerleyen günlerde bir uzun hamlesi yapacağını düşünmekteyim bir guardı feda ederek, yoksa böyle gitmeyecek bu iş, çok belli.

Bir de Nowitzki hakkında güzel bir haber var. Dirk, dün 17 sayı atıp, 11 sayı gerisinde olduğu Larry Bird'ü geçerek, NBA Tarihi'nde en fazla skor üreten oyuncu listesinde 25. sıraya çıktı. Eğer önümüzdeki maç 27 sayı atabilirse, Gary Payton'ı da geçecektir Thunder maçında, en kötü ihtimalle bir sonraki maç 24. sıraya yükselecektir. Açıkçası ben dün akşam, çift sıra birden çıkabileceğini düşünüyordum çünkü Stan Van Gundy'nin Hidayet'i 4 numara oynatıp, Nowitzki'yi savunma böyle yapacağı yönünden haberler çıkmıştı maç öncesinde, böylece Dirk'ün çok daha etkili olacağını düşünmüştüm ama olmadı. Van Gundy'nin, umarım bu hamlesi tek maçlıktır yoksa Hidayet'i, Hidayet yapan point-forward gibi oynatmazsa hem Hidayet'e yazık olacak, hem de 4 numara oynayan Hidayet'ten verim alamayacaklar.

2 maçı da kazanmak güzel, Orlando'yu iyice dert ettik gibi oldu yazıda ama buradan kısaca takası ve Hidayet'i değerlendirmek istedim. Güzel bir ara var takımın önünde, Pazartesi'ye kadar maç yok. İyi bir dinlenme ve eksikleri biraz olsun giderme fırsatı olacaktır Mavericks açısından. Rodrigue Beaubois'dan hala bir haber yok, artık fıtık olacağız sanırım. Neyse, önümüzdeki maç Pazartesi akşamı, TSİ 03.00'da Oklahoma deplasmanında.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Milwaukee Bucks'ın Uğuru Mu?


Amerika basını gerçekten istatistik uğruna kafayı yemiş insanlardan oluşuyor. Şöyle bir istatistik buldum çok hoşuma gitti. Bu sene de tekrarlanır mı acaba bu döngü bir kez daha? Mavericks'in playoff karnesi ortada ve şu an bunu konuşmak için çok ama çok erken olsa da temennimiz bu yönde en azından. Ben şimdilik yorum yapmayıp, sadece istatistiği vereyim.
  • 9 Ocak 1972: Milwaukee, Lakers'ı 120-104 yenmesinin yanında, onların 33. maçlık serisini de bitiriyordu. Fakat sezon sonunda da, Los Angeles, şampiyon oluyordu.
  • 30 Kasım 1973: 2 sezon sonra, yine Milwaukee, bu kez Lakers'ın ezeli rakibi Celtics'i 117-93 yenerek, Boston'ın 12 maçlık serisine son veriyor ve sezon sonunda ise Celtics şampiyonluğunu kutluyordu.
  • 23 Ocak 1983: 1983 sezonunda, 14 kez arka arkaya kazanan Philadelphia'nın serisine, yine Milwaukee son veriyor ve o sezonun sonunda Julius Erving ve arkadaşları, Sixers'a 1967'deki şampiyonluktan sonra ilk kez bu başarıyı tekrarlatıyorlardı.
  • 15 Mart 2007: Yakın bir tarih bu kez. Spurs'ü 103-90 yenen Bucks, 13 maçlık seriyi bitiriyor ve hatırlanacağı üzere o sezonun sonunda da San Antonio şampiyonluk sevinci yaşıyordu.
  • 12 Aralık 2010: Mavericks'in 12 maçlık serisine son veren Bucks'ın, yukarıdaki 4 takımda olduğu gibi Dallas'ın şampiyonluk sevincine vesile olup olmayacağını hep beraber bekleyip, göreceğiz.

İstatistiklerle 12 Maçlık Seri


Mavericks'in 12 maçlık serisi, dün akşam Milwaukee Bucks tarafından bitirildi. Bu 12 maçlık serilerde, göze çarpan istatistikleri sıralayalım.

  • 151: 12 maçlık seride, Nowitzki'nin sahada olduğu dakikalarda, Mavericks'in rakiplerine attığı farkın toplamı.
  • 52: Nowitzki'nin otururken, Dallas'ın rakip takımlara attığı toplam fark.
  • 5: 12 maçın, 5 tanesi deplasmanda kazanıldı.
  • 3: Bu seriyle Dallas, Batı Konferansı'nda 5.'likten, 2.'liğe çıkarak, 3 sıra yukarı yükseldi
  • 95: Mavericks'in bu sezon en az 95 sayı attığı maçlardaki derecesi 16-1 ve bunların 10 tanesi de 12 maçlık seri içinde geldi.
  • .500: Bu 12 maçlık seride, Mavericks franchise tarihinde ilk kez .500 galibiyet oranının üzerine çıkarak, 1226 galibiyete, 1225 mağlubiyet oldu.
  • 8: Dallas, 2001-02 sezonundan beri, 8. kez çift haneli galibiyet serisi tutturarak, bu konuda lider olan San Antonio ile durumu eşitledi. (Bu 2 takıma, bu konuda en yakın takımlar, bu istatistiğe 10 yıl içinde 5 kez erişen, Pistons ve Suns.)

Nowitzki Haftanın Oyuncusu


Dirk Nowitzki, geçtiğimiz hafta ortaya koyduğu performans ile Batı Konferansı'nda haftanın oyuncusu seçilerek, bu sezon 2., kariyerindeki 13. kez haftanın oyuncusu ödülüne layık görüldü. Mükemmel liderliğin yanında, bir de bu sezon akıl almaz yüzdelerle şut atan Nowitzki kuşkusuz şu ana kadar harika bir performans ortaya koydu.

Dirk, bu hafta Mavericks'in sırasıyla, Warriors, Nets ve Jazz'ı yendiği haftada, 25.7 sayı, 9.0 ribaunt ortalamalarının tutturmasının yanında, bu 25 sayıyı, %70 saha içi (28-40) ve %67 üçlük yüzdeleri ile atması, oyununu esas etkileyici kılan maddelerdi.

Bucks 103-99 Mavericks


American Airlines Center'da dün oynanan maçta, Dallas'ın maçı kaybetmesinin yanında, 12 maçlık galibiyet serisi de son bulmuş oldu maalesef. Aslında kolay sayılabilecek maçı, bence yine biraz laubalilik, biraz da konsantrasyon bozukluğu nedeniyle kaybettiklerini düşünüyorum takımın.

Aslında maçın öyküsü bir önceki Utah maçına benziyor. 2. çeyrekte ulaşılan 20 sayılık fark, yine maçı aldık havasına getirdi oyuncuları. Hal böyle olunca Milwaukee, Utah'ın yapamadığını yaptı bu kez. Şu açık ki, oyuncular baskı altında çok daha iyi oynuyorlar, erken yapılan farklar şu an için Mavericks'e pek yaramıyor gibi gözüküyor. Açıkçası bu sezonun ilerleyen ve hatta playoff zamanında can sıkıcı bir durum olabilir.

Maçın çok net bir biçimde en önemli hareketi Scott Skiles yaptı diyebilirim. İtiraf etmeliyim ki benim gözümden kaçmış birazdan vereceğim istatistik. Haywood bu sezon %25 civarında, serbest atış ortalamasına sahip. Dallas da gibi ligin en iyi serbest atış yüzdesine sahip takımlarından, bu kadar kötü bir yüzde gerçekten yakışmıyor bu takıma. Gelelim Bucks coachu Skiles'ın hamlesine. Son periyotta Haywood'un bu zaafını iyi değerlendirerek, Hack-a-Haywood denedi ve başarılı da oldu. Ritmi bozulan Mavericks yaklaşık 3 dakikada, 5 sayı önde olduğu maçta, 9 sayı geriye düştü, buradan sonra geri dönüş yapılmaya çalışılsa da Bucks buna izin vermedi.

Ben serinin 15 olacağını düşünüyordum hep. Olmadı. Ayın 20'si geliyor ve yavaş yavaş önemli maçların da zamanı gelmek üzere. Önümüzdeki maç, bu akşam AAC'de TSİ 04.30 Blazers ile.

Maçın Özeti:

12 Aralık 2010 Pazar

Jazz 97-103 Mavericks


Dün ilk çeyrek öyle bir Mavericks vardı ki sahada, neredeyse her attığını sokan, zıvanadan çıkmış bir takım vardı sahada dün ilk çeyrek, fakat o farktan maçın yukarıdaki fotoğraftaki sayı ile koptuğunu da düşününce yine ortada bir kaç ufak hatanın var olduğunu düşünüyor insan.

En baştan başalayalım. İlk çeyrekte dün, çok net bir şekilde Mavericks dominesi vardı. Maça öyle bir fırtına ile başladı ki Dallas, skor bir anda 29-4'e fırladı. 11-12 saha içi isabeti ile yapılan hücum ve arka arkaya gelen üçlükler Utah'ı neye uğradığını şaşırttı. Fakat artık bilmiyorum ama rehavetten olsa gerek, Utah maç boyunca sessiz ve derinden Mavericks'i yakaladı ve Terry'nin yukarıda da bahsettiğim gibi bitime 9 saniye kala attığı şutla maçı kazanmayı başardı Mavericks.

Nowitzki ile başlayayım, türünün tek örneği gerçekten. 31 sayı atıyor, ve bu 31 sayıyı, sadece 10/12 saha içi isabeti, 3/4 üçlük isabetleriyle atmayı başarıyor. Yanına da 15 ribaunt ve 4 asist ekliyor. Hücum anlamında 32 yaşına gelmesine rağmen, en iyi yılını geçiriyor şu an kuşkusuz. Bu çizgiyi sezon sonuna kadar devam ettirirse bir kez daha MVP seçilebilir.

Gelelim Butler'a. Açıldığını, ritmini bulduğunu söylemiştik. Aynen devam o da. Yüzdesi gayet iyi gidiyor. Utah maçından önce Mavericks kazanırsa, serinin rahatlıkla en az 15'e uzayabileceğini söylemiştik. Şu an arka arkaya 12. galibiyet oldu. Önümüzdeki maç, TSİ Pazartesi gecei, Bucks ile.

Maçın Özeti:

8 Aralık 2010 Çarşamba

Warriors 100-105 Mavericks


Uzun bir süreden sonra tekrardan yazıyorum bloga. Açıkçası biraz zaman sıkıntısında ve biraz da haftasonu arkadaşlarla takılıp, alkolün de dibine girdiğimden, maçlara maalesef kalkacak mecalim yoktu ve bu nedenle izlemediğim maçlar hakkında da sadece boxscore'a ve 3 dakikalık özete bakıp yorum yapmak istemediğimden es geçtim aradaki maçları. Bundan sonra sık sık güncellenir burası büyük ihtimal.

Kolay fiktürü var demiştik Mavericks'in. Aynen istediğimiz gibi gidiyor şimdilik her şey. Bakıyorum, en son Heat maçını girmişim buraya. Aradaki Rockets, Timberwolves, Jazz, Kings maçlarını ve bu geceki Warriors maçını da alarak, arka arkaya 10. galibiyetini aldı Dallas. 2001-2002 sezonundan beri 8.kez art arda 10. galibiyet serisi bu Mavericks'in. Fiktüre baktığımızda da bu serinin 15'e kadar uzayabileceğini öngörmek pek de zor değil bana kalırsa. Sezona kötü başlayıp, çok iyi toparlayıp ve iyi bir seri yakalayarak, Batı'nın 2. sırasına kadar da çıktılar ve lider Spurs ile aralarında sadece yarım maç bulunuyor.

Kolay fikstürün avantajını değerlendirmek önemliydi. Şimdilik de herşey yolunda gidiyor. Dünkü Warriors maçı ile beraber arada oynanan maçlara baktığımızda Caron Butler'da toparlanma söz konusu. Skor açısından, sorumluluk almasının yanında, şut yüzdesinin %39 civarından, %45'lere kadar çıkması sevindirici. Her ne kadar, hala istenilen seviyede olmasa da, şimdilik idare eder, umarım daha iyi de olur.

Bu sezon performansından en memnun olduğumuz Tyson Chandler ise karnında virüsten dolayı takımdaki yerini alamadı. Haywood ile Ian Mahinmi pivot rotasyonunu oluşturdular geçtiğimiz gece. Mahinmi'nin 21 dakikada, 12 sayı, 10 ribaunt, 2 top çalma ile oynaması açıkçası etkileyiciydi. Takımdaki 3. pivotun bile ihtiyaç olduğunda, double-double yapabilecek potansiyelde olması ve elinden gelenin en iyisini yapabilmesi gerçekten güzel.

Bu arada ufak bir bilgi, Rodrigue Beaubois'nın Christmas ile beraber takıma katılabilme ihtimali konuşuluyor. Merakla bekliyorum. Bunların dışında da, çok önemli bir gelişme yok takımda, galibiyet haberlerinden başka. Her şey yolunda. Önümüzdeki maç, Perşembe gecesi TSİ 03.30'da, içeride, New Jersey Nets ile.

Maçın Özeti: